während {prp

listen to the pronunciation of während {prp
الإنجليزية - التركية

تعريف während {prp في الإنجليزية التركية القاموس.

during
{e} boyunca

Ada kış boyunca buzla ve karla kaplıdır. - The island is covered with ice and snow during the winter.

O, bütün gün boyunca çalışmaktaydı. - He has been working during the whole day.

during
süresince

Onun odasına girdiğimde, golf oynadığı yirmi yıl süresince kazandığı çok sayıda kupayı bana gösterdi. - When I went into his room, he showed me the numerous trophies he had won during the twenty years he had played golf.

Kıtlık süresince birçok köylü öldü. - Many peasants died during the drought.

during
sırasında

Ders sırasında Japonca konuşmamalısınız. - You must not speak Japanese during the class.

Onun konuşması sırasında öğrenciler istekli olarak dinlediler. - The pupils listened eagerly during his speech.

during
{e} esnasında

Birçok köylü kuraklık esnasında öldü. - Many peasants died during the drought.

Yirmili yaşlarda birçok geç kadın yaz tatilleri esnasında yurt dışına gitmeyi planlıyorlar. - Many young women in their 20s plan to go abroad during their summer holidays.

during
{e} boyunca, süresince, esnasında, zarfında, -de
during
müddetince
during
sürece
during
{e} iken
for
süresince

İki saat süresince karın içinde otobüsü bekledim. - I waited for the bus in the snow as long as two hours.

during
süresinde
during
müddetçe
for
(Bilgisayar) bu öğe için
during
during esnasında
during
de
during
edat esnasında
for
{e} karşı

Bereket versin ki, yolda fırtınayla karşılaşmadılar. - Fortunately they had no storms on the way.

Biriyle ilk defa karşılaştığında,konuşmayı hafif sürdür. - When meeting a person for the first time, keep the conversation light.

ألمانية - الإنجليزية
throughout
during
for