während {prp

listen to the pronunciation of während {prp
الإنجليزية - التركية

تعريف während {prp في الإنجليزية التركية القاموس.

during
{e} boyunca

O, bütün gün boyunca çalışmaktaydı. - He has been working during the whole day.

Ben yaz boyunca amcamın evinde kaldım. - I stayed at my uncle's during the summer.

during
süresince

Ders süresince telefonu çaldı. - Her cellphone rang during class.

Kıtlık süresince birçok köylü öldü. - Many peasants died during the drought.

during
sırasında

O, tatili sırasında bile asla çevrimiçi değil. - She is never online, even during her vacation.

Onun konuşması sırasında öğrenciler istekli olarak dinlediler. - The pupils listened eagerly during his speech.

during
{e} esnasında

Yirmili yaşlarda birçok geç kadın yaz tatilleri esnasında yurt dışına gitmeyi planlıyorlar. - Many young women in their 20s plan to go abroad during their summer holidays.

Ders esnasında Japonca konuşmamalısınız. - You must not speak Japanese during the class.

during
{e} boyunca, süresince, esnasında, zarfında, -de
during
müddetince
during
sürece
during
{e} iken
for
süresince

İki saat süresince karın içinde otobüsü bekledim. - I waited for the bus in the snow as long as two hours.

during
süresinde
during
müddetçe
for
(Bilgisayar) bu öğe için
during
during esnasında
during
de
during
edat esnasında
for
{e} karşı

Mağdur kimselerin yiyecek ve giyecek ihtiyaçlarını karşılamalıyız. - We must provide food and clothes for the victims.

Beni istasyonda karşılamayı unutma. - Do not forget to meet me at the station.

ألمانية - الإنجليزية
throughout
during
for