Japonya'da yedi yılı boyunca, ciddi olarak Japonca çalıştı.
- During his seven years in Japan, he studied Japanese in earnest.
O, bütün gün boyunca çalışmaktaydı.
- He has been working during the whole day.
Ben festival süresince Takayama'ya gitmek istiyorum.
- I'd like to go to Takayama during festival time.
Onlar buluşmaları süresince kayak yapmaya gittiler.
- They went skiing during their date.
Onun konuşması sırasında öğrenciler istekli olarak dinlediler.
- The pupils listened eagerly during his speech.
Yaz tatili sırasında sadece dinleneceğim.
- I'm just going to rest during the summer vacation.
Birçok köylü kuraklık esnasında öldü.
- Many peasants died during the drought.
Ders esnasında Japonca konuşmamalısınız.
- You must not speak Japanese during the class.
İki saat süresince karın içinde otobüsü bekledim.
- I waited for the bus in the snow as long as two hours.
Beni istasyonda karşılamayı unutma.
- Do not forget to meet me at the station.
Mağdur kimselerin yiyecek ve giyecek ihtiyaçlarını karşılamalıyız.
- We must provide food and clothes for the victims.