Where is the emphasis in the word Australia?
- Avustralya kelimesinde vurgu nerededir?
This point deserves special emphasis.
- Bu nokta özel bir vurguyu hak ediyor.
The teacher particularly emphasized that point.
- Öğretmen özellikle o noktaya vurgu yaptı.
I want to emphasize this point in particular.
- Ben özellikle bu konuyu vurgulamak istiyorum.
Fadil's story was highlighted in several newspapers.
- Fadıl'ın hikayesi birkaç gazetede vurgulandı.
Take a screenshot of just the highlighted text.
- Sadece vurgulanan metnin ekran görüntüsünü alın.
I wrote down every phrase in his speech that he stressed.
- Konuşmasında vurguladığı her ifadeyi not aldım.
I stressed the point.
- Ben konuyu vurguladım.
The accent of this word is on the second syllable.
- Bu kelimenin vurgusu ikinci hecede.
In Esperanto, the second-to-last syllable is accentuated.
- Esperanto'da sondan ikinci hece vurguludur.
I want to emphasize this point in particular.
- Ben özellikle bu konuyu vurgulamak istiyorum.
She emphasized the importance of education.
- O, eğitimin önemini vurguladı.
There was a statement in the Asahi newspaper yesterday or the day before stressing that you shouldn't quote Wikipedia.
- Dün ya da evvelsi gün Asahi gazetesinde Wikipedia'dan alıntı yapmamanız gerektiğini vurgulayan bir ifade vardı.
However, stressed Vladimir Putin, today is another situation.
- Vladimir Putin vurguladı, ancak bugün başka bir durumdur.