vurgular

listen to the pronunciation of vurgular
التركية - الإنجليزية
emphasizes
third-person singular of emphasize
vurgu
(Hukuk) emphasis

He put emphasis on the importance of the exercise. - O, egzersizin önemi üzerine vurgu yaptı.

We lay emphasis on the importance of being sincere. - Biz samimi olmanın önemini vurgularız.

vurgu
emphesis
vurgu
{i} point

I want to emphasize this point in particular. - Ben özellikle bu konuyu vurgulamak istiyorum.

I stressed the point. - Ben konuyu vurguladım.

vurgula
accent
vurgu
(Bilgisayar) highlight

Fadil's story was highlighted in several newspapers. - Fadıl'ın hikayesi birkaç gazetede vurgulandı.

The word before XYZ should be highlighted in yellow. - XYZ'den önceki kelime sarı ile vurgulanmalı.

vurgu
(Gıda) pulse
vurgu
(Dilbilim) stressed

The teacher stressed the importance of daily practice. - Öğretmen günlük çalışmanın önemini vurguladı.

I stressed the point. - Ben konuyu vurguladım.

vurgula
(Muzik) accentuate
vurgu
accent

In the word tomorrow, the accent is on the second syllable. - Tomorrow kelimesinde vurgu ikinci hecededir.

In Esperanto, the second-to-last syllable is accentuated. - Esperanto'da sondan ikinci hece vurguludur.

vurgu
{i} emphasize

I want to emphasize this point in particular. - Ben özellikle bu konuyu vurgulamak istiyorum.

You should emphasize that fact. - O gerçeği vurgulamalısın.

vurgula
{f} emphasize

You should emphasize that fact. - O gerçeği vurgulamalısın.

She emphasized the importance of education. - O, eğitimin önemini vurguladı.

vurgula
{f} stressed

I wrote down every phrase in his speech that he stressed. - Konuşmasında vurguladığı her ifadeyi not aldım.

However, stressed Vladimir Putin, today is another situation. - Vladimir Putin vurguladı, ancak bugün başka bir durumdur.

vurgula
{f} highlight

Take a screenshot of just the highlighted text. - Sadece vurgulanan metnin ekran görüntüsünü alın.

The word before XYZ should be highlighted in yellow. - XYZ'den önceki kelime sarı ile vurgulanmalı.

vurgula
impress on
vurgu
ictus
vurgu
word accent
vurgu
decompression sickness
vurgu
stress

There was a statement in the Asahi newspaper yesterday or the day before stressing that you shouldn't quote Wikipedia. - Dün ya da evvelsi gün Asahi gazetesinde Wikipedia'dan alıntı yapmamanız gerektiğini vurgulayan bir ifade vardı.

I stressed the point. - Ben konuyu vurguladım.

vurgu
phonetics accent, stress
vurgu
stress; accent
vurgu
emphases
vurgula
keynote
önemini vurgular
(Hukuk) (yararını) emphasises the interest in
التركية - التركية

تعريف vurgular في التركية التركية القاموس.

Vurgu
aksan
vurgu
Konuşma veya okuma sırasında bir hece veya kelimenin diğerlerinden daha baskılı söylenmesi
vurgu
Konuşma ya da okuma sırasında bir hece ya da sözcüğün diğerlerinden daha baskılı söylenmesi
vurgular
المفضلات