She emphasized the importance of education.
- O, eğitimin önemini vurguladı.
He emphasized the importance of education.
- O, eğitimin önemini vurguladı.
I wrote down every phrase in his speech that he stressed.
- Konuşmasında vurguladığı her ifadeyi not aldım.
I stressed the point.
- Ben konuyu vurguladım.
Take a screenshot of just the highlighted text.
- Sadece vurgulanan metnin ekran görüntüsünü alın.
Fadil's story was highlighted in several newspapers.
- Fadıl'ın hikayesi birkaç gazetede vurgulandı.