Hava tahmini göre, yarın yağmur yağacak.
- According to the weather forecast, it will rain tomorrow.
Hava tahminlerine göre yarın kar yağacak.
- According to the weather forecast, it will snow tomorrow.
Bazı hava tahmincileri bir kasırgayı tahmin etti.
- Some weather forecasters predicted a hurricane.
Peygamberler yüzyıllar boyunca dünyanın sonunu önceden tahmin etmiştir.
- Prophets have been forecasting the end of the world for centuries.
Hava tahmini göre, yarın yağmur yağacak.
- According to the weather forecast, it will rain tomorrow.
Hava tahminlerine göre yarın kar yağacak.
- According to the weather forecast, it will snow tomorrow.
Hava tahmini göre, hava yarın açık olacak.
- According to the weather forecast, it will clear up tomorrow.
Hava tahmini göre, yarın yağmur yağacak.
- According to the weather forecast, it will rain tomorrow.
The events unfolded just as she predicted.
- Die Ereignisse entwickelten sich, wie sie vorhergesagt hat.
Tom failed the test, just like Mary predicted.
- Tom fiel bei der Prüfung durch, genau, wie Maria vorhergesagt hatte.