vorangegangen

listen to the pronunciation of vorangegangen
ألمانية - التركية
s. vorangehen ; geçen
الإنجليزية - التركية

تعريف vorangegangen في الإنجليزية التركية القاموس.

preceding
{s} önce gelen
preceding
yukarıda gösterilen
preceding
{s} -den önceki; önde bulunan
preceding
önceki

Aşağıdaki cümle doğrudur. Önceki cümle yanlış. - The following sentence is true. The preceding sentence is false.

Endeks 120.5'e yükseldi, bir önceki aya göre %4 fazla. - The index advanced to 120.5, up 4% from the preceding month.

preceding
{f} önce gel
led the way
yol açtı
preceding
başlat/önce gel
forerun
koşup geçmek
forerun
önünden gitmek
forerun
forerunner selef
forerun
haberci
forerun
cet
forerun
önden koşmak
forerun
müjdelemek
forerun
müjdeci

Safran ilkbaharın bir müjdecisidir. - The crocus is a forerunner of spring.

forerun
ata
preceded
-den önce gelmiş
preceded
-den önce gelen
ألمانية - الإنجليزية