vorübergehen

listen to the pronunciation of vorübergehen
ألمانية - التركية
önünden geçmek
{fo'rü: bırge: ın} önünden geçmek
الإنجليزية - التركية

تعريف vorübergehen في الإنجليزية التركية القاموس.

pass
{i} giriş

Giriş sınavını geçebilsin diye, o sıkı çalışıyor. - He's studying hard so he can pass the entrance exam.

Giriş sınavını geçti. - He passed the entrance examination.

pass
{i} geçit

Zihnimde çocukluğuma açılan gizli bir geçit var. - There is a secret passageway in my mind leading to my childhood.

Binanın içinde gizli bir geçit bulduk. - We found a secret passage into the building.

pass
{i} kanal

Gemi Panama Kanalından geçti. - The ship passed through the Panama Canal.

Bu gemi, kanaldan geçmek için fazla büyük. - This ship is too big to pass through the canal.

pass
sona ermek
pass
pas demek
pass
(Kanun) kararlaştırmak
pass
sınavda geçmek
pass
uzatmak
pass
başarmak
pass
baştan çıkarma
pass
kazanmak
pass
pas

Yurt dışına seyahat ettiğinizde, genellikle bir pasaporta ihtiyacınız olur. - When you travel abroad, you usually need a passport.

Pasaportta ismi olan kişi kelimelerle tanımlanıldı. - The person whose name was on the passport was described with words.

pass
{f} geç

Bire on testi geçebilirsin. - Ten to one you can pass the test.

Bazıları yalnızca zaman geçsin diye kitap okurlar. - Some read books just to pass time.

pass
{f} bildirmek
pass
{f} devretmek
pass
{i} paso
pass
{f} piyasaya sürmek
pass
(Askeri) KISA İZİN YETKİSİ: Böyle bir izinin verilmesi hususunda tanınan yetki
pass
{f} onaylanmak
pass
kab

Linda on altı yaşındaydı fakat yirmi olarak kabul edilmesi için sorun yoktu. - Linda is sixteen, but had no trouble passing for twenty.

O bir üniversite öğrencisi olarak kabul edilmektedir. - He passes for a college student.