vitray

listen to the pronunciation of vitray
التركية - الإنجليزية
stained glass

Tom's house has one stained glass window. - Tom'un evinin bir vitray penceresi var.

Pieces of broken stained glass were one of the evidences for the crime. - Kırık vitray parçaları, suç delillerinden biriydi.

stained-glass
التركية - التركية
Renkli cam parçacıklarından oluşan, saydam pencere süslemesi veya resim
Birbirine bağlı kurşun bölmelere yerleştirilmiş renkli cam parçalarından oluşan, saydam pencere süslemesi veya resim
Renkli cam parçalarından oluşan pencere süslemesi ya da resim
vitray
المفضلات