vielerlei

listen to the pronunciation of vielerlei
ألمانية - التركية
{'fi: lırlay} çeşitli
الإنجليزية - التركية

تعريف vielerlei في الإنجليزية التركية القاموس.

various
çeşitli

Ben çeşitli zorluklar gördüm. - I have seen various difficulties.

Çeşitli Türk restoranlarında, şiş kebap ana yemektir. - In various Turkish restaurants, shishkabob is the main food.

various
{s} çeşitli, türlü, muhtelif: for various reasons çeşitli nedenlerden dolayı
various
ayrışık
various
birçok

Acıya katlanmanın birçok yolu var. - There are various ways of enduring the pain.

O ofisteki birçok insanı taklit ediyordu. - She was mimicking the various people in our office.

various
çok sayıda
various
türlü türlü
various
değişik

Biz değişik başlıklarda konuştuk. - We talked about various topics.

Ken'ichi tarafından yapılan düzenlemeler sayesinde, kadınlar kasaba civarında çalışmak için değişik yerler buldu. - Thanks to the arrangements made by Ken'ichi, the women found various places to work around town.

all kinds of
her türlü

Her türlü zamanımız var. - We have all kinds of time.

Her türlü insanla bağlantı kurar. - He comes into contact with all kinds of people.

all sorts of
her tür

Onun yokluğu her türlü söylentiye yol açtı. - His absence gave birth to all sorts of rumors.

Onun geçmişi hakkında her türlü söylenti yükseldi. - All sorts of rumors rose about her past.

all sorts of
her çeşit

Tokyo'da her çeşit millet yaşar. - All sorts of people live in Tokyo.

Sergiye her çeşit insan geldi. - All sorts of people came to the exhibition.

various
{s} çeşit çeşit
various
{s} türlü
various
ayrı

Diplomatlara çeşitli ayrıcalıklar tanınır. - Diplomats are allowed various privileges.

Ayrıca çeşitli konular hakkında konuşmakla çok fazla zaman kaybedeceğiz. - Besides, we will lose too much time to talk about the various topics.

various
variousness farklılık
various
variouslyfarklı olarak
various
çeşitlilik