Gıda yetersizliği onu zayıf ve bitkin düşürdü.
- Lack of food had left him weak and exhausted.
Yurtdışı gıda ihracatları tarım dayanaklarından biridir.
- Overseas food exports are one of the mainstays of agribusiness.
Bu yiyecek sağlıksız.
- This food is unhealthy.
Mağdur kimselerin yiyecek ve giyecek ihtiyaçlarını karşılamalıyız.
- We must provide food and clothes for the victims.
Patatesle yenecek bazı iyi besinler nelerdir?
- What are some good foods to eat with potatoes?
Besin yutulmadan önce çiğnemeli.
- Food should be chewed before being swallowed.
Japon yemeklerini sever misin?
- Do you like Japanese food?
Yemek henüz hazır değil.
- The food's not ready yet.
İtalya'da yemekler harikaydı.
- The food was great in Italy.
İtalyan yemeği lezzetliydi.
- The Italian food was delicious.
Tom Mary'ye ne tür yiyeceklerden hoşlandığını sordu.
- Tom asked Mary what kind of food she liked.
Bir süre kızartılmış yiyeceklerden kaçının.
- Avoid fried foods for a while.
Soja proteinlerle dolu hayvanlar için bir gıda maddesidir.
- Soja is a food for animals that's full of proteins.