Yoksulluk bütün ahlaksızlıkların anasıdır.
- Poverty is the mother of all vices.
Erdemler çoğunluğun ahlaksızlıklarıdır.
- Virtues are the vices of the majority.
Birçok kötü alışkanlıklarım var ama hamburger türü yiyecek onlardan biri değil.
- I have many vices, but fast food isn't one of them.
Tom kötü alışkanlıkları olmadığını söylüyor.
- Tom says he has no vices.
Başkan yardımcısı törene başkan adına katıldı.
- The vice-president attended the ceremony on behalf of the president.
Başkan gelmedi ama, yerine başkan yardımcısını gönderdi.
- The president did not come, but sent the vice-president in his stead.
Ordu, devlet içinde bir devlettir, çağımızın kötülüklerinden biridir.
- An army is a nation within a nation; it is one of the vices of our age.
Benim kötü alışkanlıklarım var fakat kumar onlardan biri değil.
- I have vices, but gambling isn't one of them.
Benim kötü alışkanlıklarım var fakat kumar onlardan biri değil.
- I have vices, but gambling isn't one of them.
Birçok kötü alışkanlıklarım var ama hamburger türü yiyecek onlardan biri değil.
- I have many vices, but fast food isn't one of them.
Sıkıntı tüm kötülüklerin başlangıcıdır.
- Boredom is the beginning of all vices.
Ordu, devlet içinde bir devlettir, çağımızın kötülüklerinden biridir.
- An army is a nation within a nation; it is one of the vices of our age.
Başkan gelmedi ama, yerine başkan yardımcısını gönderdi.
- The president did not come, but sent the vice-president in his stead.
vice admiral.
Smoking is a vice, not a virtue.