vi lahir

listen to the pronunciation of vi lahir
الإنجليزية - التركية

تعريف vi lahir في الإنجليزية التركية القاموس.

born
doğmak

Adam fakir olarak doğmaktan utanıyordu. - The man was ashamed of being born poor.

Doğmak, evlenmek ve ölmek, her zaman para getirir. - Be born, get married, and die; always bring money.

born
{s} doğum

Benim doğum günüm 12 Haziran. Magdalena, benimle aynı günde ve yılda doğdu. - My birthday is June 12. Magdalena was born on the same day and year as me.

Şubat ayında doğanlar diğer aylarda doğanlardan ayın daha yüksek yüzdesini doğum günlerini kutlayarak harcarlar. - People born in February get to spend a higher percentage of the month celebrating their birthdays than those born in other months.

born
{s} doğuştan: a born preacher doğuştan vaiz
born
doğma

Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki bir savaşın patlak verdiği Aralık 1941'de henüz doğmamıştım. - I was not yet born when a war between Japan and the U.S. broke out in December 1941.

Biz mutlu bir birlikteliği yürütme kapasitesi ile doğmadık. - We aren't born with the capacity to carry out a happy coexistence.

born
gözlerini açmak
born
kökenden
born
doğmuş

Japonya'da doğmuş olmayı tercih ederdim. - I would rather have been born in Japan.

Babam 1941'de Matsuyama'da doğmuş. - My father was born in Matsuyama in 1941.

born
dünyaya gelmek
born
doğuştan

Tom doğuştan liderdir. - Tom is a born leader.

Tom doğuştan kör değildi. - Tom was not born blind.

الإنجليزية - الإنجليزية
born