التركية - التركية
تعريف vi̇ka في التركية التركية القاموس.
- (Osmanlı Dönemi) (VEKA) Kendi ile bir şey saklanan nesne
- vika
- Sürekli olarak gelişmeyi ve evrenin döngülerine göre yaşamayı amaç edinen, Anglo-Kelt sistemine ait bir Pagan geleneği
- vika
- Anglo-Kelt sistemine ait bir Paganlık geleneği
- VİKA'
- (Osmanlı Dönemi) Cinsî münasebet
- VİKA'
- (Osmanlı Dönemi) Savaş, harp
- VİKÂ'
- (Osmanlı Dönemi) (C: Evkiye) Kırba ve tulum ağzını bağladıkları nesne
المصطلحات ذات الصلة
السويدية - التركية
تعريف vi̇ka في السويدية التركية القاموس.
- vika
- sapmak
- vika
- inhiraf
- vika
- kımıldamak
- vika
- çelmek
- vika
- odun vermek
- vika
- caymak
- vika
- yerinden oynatmak
- vika
- kımıldatmak
- vika
- yoldan çıkmak
المصطلحات ذات الصلة
الفنلندية - التركية
الفنلندية - الإنجليزية
تعريف vi̇ka في الفنلندية الإنجليزية القاموس.
- vika
- bug
- vika
- defect
- vika
- a failure
- vika
- demerit
- vika
- fault
If you think it was my fault, you're barking up the wrong tree.
-Jos luulet että se oli minun vikani, haukut väärää puuta.
My wife has faults. None the less, I love her.
-Vaimollani on vikansa. Rakastan häntä silti.
- vika
- failure
- vika
- system failure