Hemşire damardan enjeksiyon yaptı.
- The nurse hit a blood vessel.
Beyninde bir kan damarı patladı.
- A blood vessel burst inside his brain.
Gemi kömür, kereste, ve benzeri şeylerle yüklüydü.
- The vessel was loaded with coal, lumber, and so on.
Atina'ya giden bir yük gemisi, bir iz bırakmadan Akdeniz'de battı.
- A cargo vessel, bound for Athens, sank in the Mediterranean without a trace.
Lütfen bu kap içerisine işeyin.
- Please, urinate in this vessel!
Boş fıçılar en çok ses çıkarırlar.
- Empty vessels make the most sound.
You have to consider the high temperature for the vessel material.