very soon; quickly; immediately

listen to the pronunciation of very soon; quickly; immediately
الإنجليزية - التركية

تعريف very soon; quickly; immediately في الإنجليزية التركية القاموس.

right away
hemencecik

Hemencecik birbirimizi sevdik. - We liked each other right away.

right away
anında
straight away
tereddüd etmeden
straight away
duraksamadan
right away
beklemeksizin
right away
derhal

Mektuba derhal bir cevap göndermelisin. - You must send the answer to the letter right away.

Tom sadece derhal bir şey yemek zorunda olduğunu söyledi. - Tom said he just had to eat something right away.

right away
bir an önce

Bir an önce onu kullanmak istediğimi bildiğin halde niçin tavuğu böyle alması zor bir yere koydun? - Why did you put the chicken in such a difficult place to get when you knew that I wanted to use it right away?

Tom bir an önce evlenmek istediğini söylüyor. - Tom says he wants to get married right away.

right away
hemen

Her iki görüşün avantajları ve dezavantajları vardır bu yüzden hangisini destekleyeceğime hemen karar vermeyeceğim. - There are merits and demerits to both your opinions so I'm not going to decide right away which to support.

Onun mektubunu hemen yanıtlamayı planlıyorum. - I plan to reply to his letter right away.

right away
gecikmeden
straight away
bir an önce
straight away
hemen

Hemen avukatımla konuşmak istiyorum. - I want to talk to my lawyer straight away.

O şimdi öğle yemeğinde dışarıda olacak, bu yüzden hemen aramamız bir işe yaramaz. - He'll be out at lunch now, so there's no point phoning straight away.

straight away
hemencecik
الإنجليزية - الإنجليزية
right away

This item is urgent, so please start on it right away.

straight away

This item is urgent, so please start on it straight away.

very soon; quickly; immediately
المفضلات