Bu antika masa hala kullanımda.
- This ancient table is still in use.
Onlar 2000 yıl öncesinden kalma antika bir kase buldular.
- They found an ancient bowl from 2,000 years ago.
Çok eski bir fener satın aldım.
- I bought an ancient lamp.
Arkeologlar çok eski zamanlardan kalma bir ejderhanın kemiklerini buldu.
- The archeologists found the bones of an ancient dragon.
Roma bir sürü antik yapılara sahiptir.
- Rome has a lot of ancient buildings.
O kale eski antik çağda inşa edilmiştir.
- That castle was built in ancient times.
Tom Akdenizin eski medeniyetlerinin öğrenimini görüyor.
- Tom is studying the ancient civilizations of the Mediterranean.
Eski olanlarının yanı sıra çağdaş Farsça şiirler batı dünyasında bilinmemektedir.
- Contemporary Persian poems haven’t been known in west world as well as ancient ones.
Babam antik tarihle ilgileniyor.
- My father is interested in ancient history.
... you know, the Well, which is very old, and now endangered. Salon just put it up for sale, ...
... that, they're very old. ...