Umutlu olmak için çok sayıda sebep var.
- There are numerous reasons to be hopeful.
Kyoto'da çok sayıda üniversite var.
- There are numerous universities in Kyoto.
Aşıklar sayısız mektup alışverişinde bulundular.
- The lovers exchanged numerous letters.
Tom'un sayısız kız arkadaşı vardı.
- Tom had numerous girlfriends.
Diğer birçok dava bekliyor.
- Numerous other lawsuits are pending.
Birçok ülke nükleer silahsızlanma anlaşmasını imzaladı.
- Numerous countries have signed a nuclear disarmament agreement.
Kralın ondan çok sayıda gayrımeşru çocuğu vardı.
- The king had numerous illegitimate children with her.
Kyoto'da çok sayıda üniversite var.
- There are numerous universities in Kyoto.