Tom büyük bir olasılıkla geç kalacak.
- Tom is very likely to be late.
Tom Mary'nin adres defterini nerede sakladığını büyük ihtimalle bilmiyor.
- Tom isn't very likely to know where Mary keeps her address book.
Sen büyük ihtimalle haklısın.
- You are very likely right.
Büyük olasılıkla o geç kalacak.
- It's very likely that he'll be late.
O konuda büyük olasılıkla yanılıyorsun.
- You're very likely wrong about that.