very, extremely; as, an awful big house

listen to the pronunciation of very, extremely; as, an awful big house
الإنجليزية - التركية

تعريف very, extremely; as, an awful big house في الإنجليزية التركية القاموس.

awful
{s} berbat

Berbat bir şeyin kokusunu alıyorum. - I smell something awful.

Berbat bir çığlık sesi onu ürpertti. - The sound of an awful scream made him shudder.

awful
dehşet verici
awful
{s} çok kötü

Çok kötü görünüyorsun. Ne oldu? - You look awful. What happened?

Ben çok kötü üşüttüm. - I caught an awful cold.

awful
{s} k.dili. çok fazla, pek çok: That'll take an awful lot of work. O çok iş ister
awful
(Argo) bombok
awful
çok fena
awful
rezalet
awful
{s} korkunç

Burada çok az mağaza var ve sinema da korkunç. - There are very few shops and the cinema is awful.

Niçin o kadar korkunçsun? - Why are you so awful?

awful
{s} oldukça büyük
awful
çok

Tom çok yorgun görünüyor. - Tom does seem awfully tired.

Bu, iki kişi için oldukça çok şey gibi görünüyor. - That looks like an awful lot for two people.

awful
dili heybetli
awful
iri awfully
awful
rezil
awful
müthiş

Müthiş bir bisikletim var. - I have an awful bike.

Bugün belirli bir kimse müthiş kırılgan oluyor. - A certain someone is being awfully fragile today.

awful
sunturlu
الإنجليزية - الإنجليزية
awful