verwandten

listen to the pronunciation of verwandten
ألمانية - التركية
soy sop
الإنجليزية - التركية

تعريف verwandten في الإنجليزية التركية القاموس.

related
bağlantılı
related
{s} ilişkin

Gerçekten ilişkiniz var mı? - Are you guys really related?

related
ilgili

Fiziksel değişiklikler doğrudan yaşlanmayla ilgilidir. - Physical changes are directly related to aging.

İngilizce ve Almanca iki ilgili dildir. - English and German are two related languages.

related
ilişkili

Bir ülke tarafından üretilen kağıt miktarı onun kültürel standartlarıyla yakından ilişkilidir. - The amount of paper produced by a country is closely related to its cultural standards.

Rusçada okşamak, sevgi ile bayağı gelincik sözcükleri eşsesli ve muhtemelen etimolojik olarak ilişkilidirler. - In Russian, the words for caress, endearment and least weasel are homonymous and possibly related etymologically.

related
alâkası olan
related
{s} (onunla) ilgili; (ona) benzeyen; o türden
relations
alışveriş
relations
{i} aile

Sami'nin, ailesiyle iyi bir ilişkisi vardı. - Sami had a good relationship with his family.

Tom ve Mary ilişkilerini ailelerinden gizli tuttular. - Tom and Mary kept their relationship hidden from their parents.

related
{f} ilişki kur

Tom'la nasıl ilişki kuruyorsun? - How are you related to Tom?

relations
akrabalar
relations
karşılıklı ilişki
related
{s} akraba

Kediler kaplanlarla akrabadırlar. - Cats are related to tigers.

İki adam akraba değildi. - The two men were not related.

related
{s} bağlı

Kimlik yere bağlıdır. - The identity is related to the place.

related
hikaye edilmiş
related
relate bağdaştır/anlat
related
akraba olan
relations
(isim) aile