verprügeln

listen to the pronunciation of verprügeln
ألمانية - التركية
{fer'prü: gıln} kd. dayak atmak
dayak atmak, sopa çekmek
marizlemek
الإنجليزية - التركية

تعريف verprügeln في الإنجليزية التركية القاموس.

beating
dövme

Tom Mary'yi dövmeye devam etti. - Tom kept beating Mary.

Onlar onu dövmeye başladılar. - They begin beating her.

beating
kötek
beating
{i} dayak atma
battering
{i} dövme
beating
vurarak
beating
mariz
beating
(Tıp) vuru

Yağmur pencerelere vuruyor. - The rain is beating against the windows.

Yağmur pencerelere vuruyordu. - The rain was beating against the windows.

battering
{i} vurma
beating
yenilgi

İşçiler iş krizinde mali yenilgi alıyorlar. - Workers are taking a financial beating in the employment crisis.

beating
{f} vur

Onun hayvana vurduğunu gördüm. - I saw him beating the animal.

Yağmur pencerelere vuruyor. - The rain is beating against the windows.

battering
vur(mak)
beating
dövüş
battering
vur
battering
(isim) dövme
beating
(isim) dövme, dayak, dayak atma, pataklama (Argo), vuruş, kötek; yenilgi; bozgun; sopa
beating
{i} sopa
beating
beat vur/dön/yen