verlangend

listen to the pronunciation of verlangend
الهولندية - التركية
sabırsızlıkla
hasretle
can atan
الإنجليزية - التركية

تعريف verlangend في الإنجليزية التركية القاموس.

asking
{i} isteme

Benden içecek istemekten vazgeç! Git onu kendin al. - Stop asking me for a drink! Go get it yourself.

Onun yardımını istemenin faydası yok. - It is no use asking for her help.

asking
{i} sorma

Ona sormaya niyetim yok. - I have no intention of asking him.

Öğrenciler sorular sormaya başladığında sınıfa henüz girmiştim. - As soon as I entered the class, the students started asking questions.

billing
(Ticaret) faturalamak
billing
faturalama
billing
(Bilgisayar) kartın fatura
charging
(Bilgisayar) dolduruluyor
charging
yükleyerek
appetitive
iştah açıcı
asking
{f} sor

Öğrenciler sorular sormaya başladığında sınıfa henüz girmiştim. - As soon as I entered the class, the students started asking questions.

O her zaman aptal sorular soruyor. - He's always asking silly questions.

billing
{f} fatura kes
billing
{i} faturalandırma
asking
(isim) isteme
billing
Fatura
billing
{i} hesap çıkarma
billing
sanatçının isminin şöhretine göre afişlerde aldığı sıra
billing
{i} ismin afişteki sırası
billing
hesap çıkartma
ألمانية - الإنجليزية
appetitive
calling for
thirsting
requisitioning
charge/putting to account
billing
asking
demandingly
charging
requiring
governing
invoicing
demanding
wieder verlangend
redemanding
zu viel verlangend
overcharging
الهولندية - ألمانية
begehrend