verfügbar

listen to the pronunciation of verfügbar
ألمانية - التركية
elde bulunan, mevcut, emre amade
{fer'fü: gba: r} elde bulunan, mevcut
elde edilebilir
temin edilebilir
kullanılabilen
الإنجليزية - التركية

تعريف verfügbar في الإنجليزية التركية القاموس.

available
{s} mevcut

Cuma gösterisi için mevcut hiç bilet yoktu. - There were no tickets available for Friday's performance.

Bu kitabın hem sert hem de yumuşak kapak sürümleri mevcuttur. - The book is available in both hard and soft-cover versions.

available
müsait

John şu an müsait mi? - Is John available now?

Şu anda müsait değilim. - I'm not available right now.

available
{s} var

Müsait bir tur rehberi var mı? - Is there a tour guide available?

Bu gece için mevcut bir oda var mı? - Is there a room available for tonight?

available
{s} geçerli

Böyle müfredat dışı dersler yalnızca fende zorluk çeken çocuklar için geçerlidir. - Such extra-curricular classes are available only for children who have difficulties in science.

Bu teklif sadece sınırlı bir süre boyunca geçerlidir. - This offer is available for a limited time only.

available
(Ticaret) mevcut olan
available
{s} kullanışlı
available
(Ticaret) elde hazır bulunan
available
kullanılır
available
müsait olmak
available
yararlanılır
available
elde

Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir. - Tickets are available from Lions Club members.

available
{s} eldeki
available
elde edilebilir

Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir. - Tickets are available from Lions Club members.

available
görüşmeye uygun
available
meşgul değil
available
kullanılabilir

Yakında gazeteler kağıda basılmayacaklar. Onlar sadece internet üzerinden kullanılabilir olacak. - Soon, newspapers won't be printed on paper. They'll only be available through the Internet.

Netflix artık Avrupa'da kullanılabilir. - Netflix is now available in Europe.

available
{s} hazır

Servisler hazır olacak. - Shuttles will be available.

Öğle yemeği hazır olacak. - Lunch will be available.

available
olası