verecund

listen to the pronunciation of verecund
الإنجليزية - التركية

تعريف verecund في الإنجليزية التركية القاموس.

modest
{s} alçakgönüllü

En iyi olduğunuzda alçakgönüllü olmak zordur. - It's hard to be modest when you're the best.

Onun alçakgönüllülüğü saygı duymaya değer.. - His modesty is worth respecting.

modest
{s} mütevazi

Tom sadece mütevazi oluyor. - Tom is just being modest.

Tom mütevazi, değil mi? - Tom is modest, isn't he?

modest
mazlum
bashful
çekingen

Oğlan çekingen ve pek konuşmuyor. - The boy is bashful and doesn't talk much.

modest
yalın
bashful
bashfully utangaçlıkla bashfulness utangaçlık
bashful
{s} utangaç

Tom bir çocuk olarak biraz utangaçtı. - Tom was sort of bashful as a kid.

bashful
{s} sıkılgan

Ben sıkılgan bir tipim. - I'm the bashful type.

modest
{s} alçakgönüllü, mütevazı
modest
modestlytevazu ile
modest
{s} namuslu, iffetli
modest
mutevazı
modest
iffet
modest
{s} namuslu

O kadar namusludur ki banyo yaparken kendi gözlerini bağlar. - She's so modest that she blindfolds herself when taking a bath.

الإنجليزية - الإنجليزية
bashful
modest
Rashful; modest
verecundious
verecund
المفضلات