En iyi olduğunuzda alçakgönüllü olmak zordur.
- It's hard to be modest when you're the best.
Onun alçakgönüllülüğü saygı duymaya değer..
- His modesty is worth respecting.
Tom sadece mütevazi oluyor.
- Tom is just being modest.
Tom mütevazi, değil mi?
- Tom is modest, isn't he?
Oğlan çekingen ve pek konuşmuyor.
- The boy is bashful and doesn't talk much.
Tom bir çocuk olarak biraz utangaçtı.
- Tom was sort of bashful as a kid.
Ben sıkılgan bir tipim.
- I'm the bashful type.
O kadar namusludur ki banyo yaparken kendi gözlerini bağlar.
- She's so modest that she blindfolds herself when taking a bath.