Bu gelin yüzünü bir peçe ile örtüyor.
- This bride is covering her face with a veil.
Bir peçe takıyor olurdum.
- I'll be wearing a veil.
Elitizm in eleştirisi genellikle entelektüel karşıtı örtülüdür.
- Criticism of elitism is often veiled anti-intellectualism.
Bu gelin yüzünü bir peçe ile örtüyor.
- This bride is covering her face with a veil.
O, yaralarını gizlemek için bir peçe takar.
- She wears a veil to hide her wounds.
Elitizm in eleştirisi çoğunlukla anti-entellektüelciliğin örtülü bir biçimidir.
- Criticism of elitism is often a veiled form of anti-intellectualism.
Elitizm in eleştirisi genellikle entelektüel karşıtı örtülüdür.
- Criticism of elitism is often veiled anti-intellectualism.
Üstü kapalı bir tehdit mi bu?
- Is that a veiled threat?
Beckett complains that in the forest of symbols there is never quiet, and longs to break through the veil of language to silence.
The forest fire was veiled by smoke, but I could hear it clearly.