İki iri boğa fili, hangisinin yeni nesil babası olacağını belirlemek için birkaç gün boyunca düello yaptı.
- Two huge bull elephants duelled for several days to determine which one would father the next generation.
Dün hayvanat bahçesine gittim ve iri bir denizayısı gördüm.
- Yesterday I went to the zoo and saw a huge walrus.
Böyle kocaman bir çileği ilk defa görüyorum.
- This is the first time I've seen a strawberry this huge.
Gökyüzünden bakıldığında, nehir kocaman bir yılan gibi görünüyordu.
- Seen from the sky, the river looked like a huge snake.
O araba dev bir motora sahip.
- This car has a huge engine.
Dev tanker az önce rıhtımdan ayrıldı.
- The huge tanker has just left the dock.
O, büyük bir evde yaşıyor.
- He lives in a huge house.
Çocuğun başında büyük bir yumru var. O kadar çok ağlamasına şaşmamalı.
- The boy has a huge bump on his head. No wonder he cried so much!
Sadece çok büyük bir hata yaptın.
- You just made a huge mistake.
Çok büyük bir kaya parçasını hareket ettirmek çok zor olacak.
- Moving a huge boulder is going to be very hard.