Tom can meet you at the airport if you let him know your arrival time.
- Onu varış saatinizi bildirirseniz, Tom sizi havaalanında karşılayabilir.
I await your arrival.
- Ben varışını bekliyorum.
The journey is more important than the destination.
- Yolculuk varış noktasından daha önemlidir.
The journey matters more than the destination.
- Yolculuk bir varış noktasından daha önemlidir.
What's the destination of this ship?
- Bu geminin varış yeri neresidir?
How far is it to our destination?
- Bu bizim varış yerimize ne kadar uzak?
Is there a room available for tonight?
- Bu gece için mevcut bir oda var mı?
Is there a tour guide available?
- Müsait bir tur rehberi var mı?
In theory, there is no difference between theory and practice. But, in practice, there is.
- Teoride, teori ve pratik arasında hiçbir fark yoktur. Fakat pratikte, var.
There is a church at the back of my house.
- Evimin arkasında bir kilise var.
Tom lost all his belongings.
- Tom tüm varlıklarını kaybetti.
He needed more time to complete the task.
- Görevi tamamlamak için daha fazla zamana ihtiyacı vardı.
I had neither the time to go shopping, nor to say goodbye to my mother.
- Ne alışveriş etmek ne de anneme hoşça kal demek için zamanım vardı.
Sami left all of his possessions behind.
- Sami bütün varlıklarını geride bıraktı.
I do not believe that God exists.
- Allah'ın var olduğuna inanmıyorum.
Compulsory military service exists in Turkey.
- Türkiye'de zorunlu askerlik vardır.
Tom is having an existential crisis.
- Tom varoluşsal bir kriz geçiriyor.
Thinking about the universe always gives me an existential crisis.
- Evren hakkında düşünmek bende her zaman varoluşsal bir kriz yaratır.
There are few sites in the Tatar language on the Internet.
- İnternette Tatar dilinde çok az site vardır.
There are few bookstores in this area.
- Bu bölgede çok az kitapçı var.
There is an apple on the table.
- Masanın üzerinde bir elma var.
There is a church at the back of my house.
- Evimin arkasında bir kilise var.
How did you get in? Do you have a key?
- İçeri nasıl girdin? Anahtarın var mı?
I'll get in touch with you as soon as I arrive.
- Varır varmaz seninle temas kuracağım.
I have a right to be in there.
- Orada olmaya hakkım var.
There's somebody in there.
- Orada içeride biri var.
Is there life before death?
- Ölümden önce hayat var mıdır?
Is there anything to drink in the refrigerator?
- Buzdolabında içilebilecek herhangi bir şey var mı?
C'deki değişken isimler büyük küçük harfe duyarlıdır.
- Variable names in C are case sensitive.
h bir kukla değişkendir.
- h is a dummy variable.