Sekiz yaşında bir araba neredeyse değersizdir.
- An eight-year-old car is almost worthless.
Bir tehdit altında verilen bir söz değersizdir.
- A promise given under a threat is worthless.
Onun görüşü işe yaramaz.
- His opinion is worthless.
Bu bütünüyle işe yaramaz.
- This is totally worthless.