Mevcut tek oda iki kişiliktir.
- The only room available is a double.
Araştırma için mevcut az paramız var.
- We have little money available for the research.
Biletler, alındığı gün de dahil olmak üzere sadece iki gün geçerlidir.
- Tickets are valid for just two days, including the day they are purchased on.
Bu geçerli bir bakış açısıdır.
- This is a valid point of view.
Şu anda müsait değilim.
- I'm not available right now.
Belediye Başkanı şimdi müsait değil.
- The mayor is not available now.
Araştırma için mevcut az paramız var.
- We have little money available for the research.
Bu gece için mevcut bir oda var mı?
- Is there a room available for tonight?
Böyle müfredat dışı dersler yalnızca fende zorluk çeken çocuklar için geçerlidir.
- Such extra-curricular classes are available only for children who have difficulties in science.
Bu teklif sadece sınırlı bir süre boyunca geçerlidir.
- This offer is available for a limited time only.
Lütfen bu bileti doğrula.
- Please validate this ticket.
Yeni sürümü bir giriş doğrulamak için yüz tanıma yazılımı kullanır.
- The newest version uses facial-recognition software to validate a login.
O, 31 Mart, 1997 tarihine kadar geçerlidir.
- It's valid until March thirty-first, nineteen-ninety-seven.
Biletler, alındığı gün de dahil olmak üzere sadece iki gün geçerlidir.
- Tickets are valid for just two days, including the day they are purchased on.
Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
- Tickets are available from Lions Club members.
Sizin iddianızın hiçbir geçerliliği yoktur.
- Your argument has no validity.
Toplumsal cinsiyet kimliği bozukluğunun geçerliliği siyasette son derece tartışmalı bir hal almıştır.
- The validity of gender identity disorder has become highly controversial in politics.
Bilet 29 Nisan tarihine kadar geçerlidir.
- The ticket is valid to April 29.
Bilet bir hafta geçerlidir.
- The ticket is valid for a week.
Biletler Lions Kulübü üyelerinden elde edilebilir.
- Tickets are available from Lions Club members.
Bu bilet bütün bir yıl için kullanılabilir.
- This ticket is available for a whole year.
Netflix artık Avrupa'da kullanılabilir.
- Netflix is now available in Europe.
Şikayetimin yasal olduğunu düşünüyorum.
- I think my complaint is valid.
Kusura bakmayın ama, onların her ikisinin mantıklı amaçları var.
- With all due respect, I think they both had valid points.
Ayrıntılar hemen hazır değildi.
- Details weren't immediately available.
Koltuklar hazır oluncaya kadar bir süre beklemekten başka bir şey yapamayız.
- We can do nothing but wait for a while until the seats are available.
This is an available plea.
I will believe him as soon as he offers a valid answer.
Do not drive without a valid license.
... I mean, it's a valid point, isn't it, that ...