Bilet bir hafta geçerlidir.
- The ticket is valid for a week.
Bu geçerli bir bakış açısıdır.
- This is a valid point of view.
Lütfen bu bileti doğrula.
- Please validate this ticket.
Yeni sürümü bir giriş doğrulamak için yüz tanıma yazılımı kullanır.
- The newest version uses facial-recognition software to validate a login.
Önermenin geçerli olup olmadığı üzerinde düşünmelisin.
- You ought to think over whether the premise is valid or not.
Bilet bir hafta geçerlidir.
- The ticket is valid for a week.
Sizin iddianızın hiçbir geçerliliği yoktur.
- Your argument has no validity.
İddianızın geçerliliğini ispat edebilir misiniz?
- Can you prove the validity of your assertion?
O, 31 Mart, 1997 tarihine kadar geçerlidir.
- It's valid until March thirty-first, nineteen-ninety-seven.
Bilet 29 Nisan tarihine kadar geçerlidir.
- The ticket is valid to April 29.
Şikayetimin yasal olduğunu düşünüyorum.
- I think my complaint is valid.
Kusura bakmayın ama, onların her ikisinin mantıklı amaçları var.
- With all due respect, I think they both had valid points.
I will believe him as soon as he offers a valid answer.
Do not drive without a valid license.