التركية - التركية
تعريف vaka' في التركية التركية القاموس.
- (Osmanlı Dönemi) Taş
- (Osmanlı Dönemi) Yerin taşlı olmasından ayak incinmek
- (Osmanlı Dönemi) Vurma, darp
- (Osmanlı Dönemi) Cefa, eza
- (Osmanlı Dönemi) Yufka bulut
- vaka-i hayriye
- (Tarih) Vaka-i Hayriye (Hayırlı Olay), 16 Haziran 1826 tarihinde, İstanbul'da Osmanlı padişahı İİ. Mahmut tarafından Yeniçeri Ocağı'nin kaldırılmasıyla sonuçlanan olaylara verilen isimdir
- VAKA
- (Hukuk) Olay; hadise; olan, meydana gelen olay
- vaka
- Olay, hadise: "O kadar boşboğaz çocuk arasında da vakayı bir sır olarak saklamak güçtü."- Y. K. Beyatlı
- vaka
- Kıyı, kenar, çevre, uç
- vaka
- Japonya'da kullanılan bir şiir biçimi
- ümitsiz vaka
- Başarma olasılığı olmayan kişi ya da başarı olasılığı olmayan kişi
- ümitsiz vaka
- (deyim) Lost cause
المصطلحات ذات الصلة
التركية - الإنجليزية
تعريف vaka' في التركية الإنجليزية القاموس.
- vaka
- (Hukuk) case
I'm Tom's case manager.
-Tom'un vaka yöneticisiyim.
The police are looking into the murder case.
-Polisler cinayet vakasını soruşturuyor.
- vaka
- event
- vaka-i hayriye
- (Tarih) (Ottoman History) Auspicious Incident
- vaka-i hayriye
- Beneficial event
- vaka-i hayriye
- (Tarih) Auspicious Event
- vaka
- event, occurrence olay, hadise
- vaka
- circumstance
- vaka
- case, occurrence (of a disease)
- vaka
- event, occurrence
- vaka komutanı; istihbarat topluluğu; önleme
- (Askeri) incident commander; intelligence community; intercept
- vaka ölüm oranı
- (Tıp) death-to-case ratio
- vaka ölüm oranı
- (Askeri) case fatality rate
- vaka ölüm oranı
- (Tıp) death to case ratio
- vaka-öncesi göstergeler
- (Askeri) pre-incident indicators
- ümitsiz vaka
- hopeless
- acil vaka
- emergency
- klinik vaka
- certifiably insane
- klinik vaka
- (deyim) a hard case
- sınır vaka
- borderline case
- taktik vaka raporlama sistemi
- (Askeri) tactical event reporting system
- taktik vaka sistemi; harekat alanı vaka sistemi
- (Askeri) tactical event system; theater event system