Automobiles replaced carriages.
- Yolcu vagonlarının yerini otomobiller aldı.
She wanted to enter the carriage.
- O, vagona girmek istedi.
The car and seat number are written on the ticket.
- Vagon ve koltuk numarası biletin üzerinde yazılı.
They drove wagons and carried supplies.
- Onlar vagonları sürdü ve malzemeleri taşıdı.
Wagons would go out each day in search of food.
- Vagonlar yiyecek arayışı için her gün dışarı çıkıyorlardı.
Although it was a long way back to the station, little by little the old wagon drew near.
- İstasyona geri dönüş uzun bir yol olmasına rağmen, eski vagon yavaş yavaş yaklaştı.