Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

vâki̇'

listen to the pronunciation of vâki̇'
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Olan, düşen, konan. Mevcud ve var olan
(Osmanlı Dönemi) Geçmiş olan, geçen
VAKİ OLMAK
(Hukuk) İleri gelmek,gerçekleşmek
VÂKÎ
(Osmanlı Dönemi) (Vikaye. den) Saklayan, koruyan, vikaye eden, esirgeyen
VÂKÎ
(Osmanlı Dönemi) Önleyici tedbir veya ilaç
vaki
Olan, meydana gelen
vaki
Olan, olmuş: "Kişinin, resmî görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da, ... devletçe tazmin edilir."- Anayasa
vaki
Olan, olmuş
vâki
(Osmanlı Dönemi) vukua gelen, olan, mevcut, var
التركية - الإنجليزية