uzun zaman önce

listen to the pronunciation of uzun zaman önce
التركية - الإنجليزية
(Bilgisayar) long time ago
long before

Primitive calculating machines existed long before computers were developed. - İlkel hesap makineleri, bilgisayarlar geliştirilmeden uzun zaman önce vardı.

It was not long before she came. - O gelmeden uzun zaman önce değildi.

a long time ago
long ago

He should have done that long ago. - Onu uzun zaman önce yapmalıydı.

That happened long ago. - O uzun zaman önce oldu.

a long while ago
of old
(deyim) many moons ago
uzun zaman önce
المفضلات