This thing can't be rushed; it needs long-term planning.
- Bu şey aceleye gelmez; onun uzun vadeli planlamaya ihtiyacı var.
Long-term interest rates have surged.
- Uzun vadeli faiz oranları yükseldi.
What are your long term plans?
- Senin uzun vadeli planların nedir?
For the sake of long-term interests, we have decided to sell the development department.
- Uzun vadeli çıkarların uğruna, biz geliştirme departmanını satmaya karar verdik.
This thing can't be rushed; it needs long-term planning.
- Bu şey aceleye gelmez; onun uzun vadeli planlamaya ihtiyacı var.
In the long run, prices will rise.
- Uzun vadede, fiyatlar yükselecektir.
Honesty will pay in the long run.
- Dürüstlük uzun vadede karşılığını alır.