I've been waiting for this for so long.
- Uzun süredir bunu bekliyorum.
Tom hasn't seen Mary in ages.
- Tom uzun süre Mary'yi görmedi.
I haven't seen you for ages.
- Uzun süredir seni görmedim.
They have lived here for a long time.
- Onlar uzun süredir burada yaşıyor.
The room has been empty for a long time.
- Oda uzun süredir boş.
I've been looking for a nice satin scarf like that for aeons.
- Uzun süredir böyle güzel bir saten fular arıyorum.
The room has been empty for a long time.
- Oda uzun süredir boş.
It will take a long time to suppress the revolt.
- Ayaklanmayı bastırmak uzun sürecek.
I suppose it's different when you think about it over the long term.
- Sanırım onun hakkında uzun süre düşündüğünde o farklıdır.
I haven't seen you in donkey's years!
- Uzun süredir seni görmedim!
They have lived here for a long time.
- Onlar uzun süredir burada yaşıyor.
I saw that film long ago.
- Uzun süre önce o filmi izledim.