تعريف uzman في التركية الإنجليزية القاموس.
- expert
She is an expert typist.
- O bir uzman daktilocu.
He refused to ask for advice from experts.
- Uzmanlardan tavsiye istemeyi reddetti.
- (Askeri) specialist
A leading specialist was brought in to authenticate the painting.
- Önde gelen bir uzman resmi tasdik etmek için içeriye getirildi.
We regard Dr. Brown as the best heart specialist in the United States.
- Biz Dr. Brown'ı Amerika Birleşik Devletleri'nde en iyi kalp uzmanı olarak görüyoruz.
- expert, specialist, connoisseur, consultant, dab, pundit
- professional
You need a professional to translate this.
- Bunu çevirmek için bir uzmana ihtiyacın var.
Is it a good idea to hire former hackers to work as security professionals?
- Eski bilgisayar korsanlarını güvenlik uzmanı olarak çalıştırmak için kiralamak iyi bir fikir mi?
- consultant
- well-versed
- (Askeri) qualified
- witness
- judge
He is a good judge of horses.
- O, atlarla ilgili iyi bir uzmandır.
Tom certainly is a poor judge of character.
- Tom kesinlikle kötü bir karakter uzmanı.
- don
For someone who's supposed to be an expert, you don't seem to know much.
- Uzman olması gereken biri için çok şey biliyor gibi görünmüyorsun.
Why don't we let Tom handle this matter? After all, he's the expert, right?
- Neden Tom'un bu mesele ile ilgilenmesine izin vermiyoruz? Nede olsa, o uzman, değil mi?
- dabster
- connoisseur
- authority
He's an authority in his field.
- O, alanında bir uzmandır.
Tom is an authority in his field.
- Tom, alanında bir uzmandır.
- regular
- (astsubay) technician
- dab
- oracle
- fiend
- adept
- proficient
Tom is a proficient marksman.
- Tom uzman bir keskin nişancıdır.
Which foreign language are you most proficient in?
- En çok hangi yabancı dilde uzmanlaşmış bulunuyorsunuz?
- (Hukuk) pundit
- operator
- student
- perite
- maven
- uzman doktor
- specialist
You should talk to a specialist.
- Bir uzman doktorla konuşmalısın.
If your illness becomes worse, call in a specialist.
- Hastalığın daha da kötüleşirse, bir uzman doktoru ara.
- uzman araştırmacı
- Senior researcher
- uzman hekim
- specialist
- uzman tabip
- (Tıp) specialist
- uzman ekip
- specialist
- uzman er
- (Askeri) enlisted specialist
- uzman kişiler
- experts
- uzman nişancı
- (Askeri) expert
- uzman nişancı brövesi
- (Askeri) expert badge
- uzman nişancılık
- (Askeri) expert
- uzman personel
- (Askeri) qualified personel
- uzman raporu
- (Tıp) expert report
- uzman sınıflandırıcı
- expert classifier
- uzman tüfek nişancısı
- (Askeri) expert rifleman
- uzman yardımcısı
- (Askeri) assistant expert
- uzman yükleniciler
- (İnşaat) trade contractors
- uzman çavuş
- (Askeri) specialist sergeant
- uzman olmak
- experts to be
- uzman yardımcısı
- Assistant specialist
- uzman aletçi
- tool-maker
- uzman aletçi
- toolmaker
- uzman bankacılık
- (Ticaret) specialized banking
- uzman bir şekilde
- adeptly
- uzman değerlendirmesi
- (Ticaret) expert appraisal
- uzman diyetisyen
- (Tıp) dietetician
- uzman doktor
- consultant
- uzman doktor
- regular doctor
- uzman düzeyi
- expert-level
- uzman erbaş
- (Askeri) specially trained enlisted man
- uzman erbaş
- (Askeri) specialized sergeant
- uzman görüşü
- (Kanun) learned opinion
- uzman hemşire
- specialist nurse
- uzman kara kuşak
- (Ticaret) master black belt
- uzman kişi
- competent person
- uzman maaşları
- (Ticaret) executive salaries
- uzman muhasebeci
- chartered accountant
- uzman muhasip
- (Ticaret) chartered accountant
- uzman olmayan
- nonexpert
- uzman olmayan kişi
- nonspecialist
- uzman onbaşı
- (Askeri) specialist corporal
- uzman satıcı
- (Ticaret) specialty salesman
- uzman seviyesi
- expert-level
- uzman sistemler
- (Ticaret) specialized systems
- uzman tabanca nişancısı
- (Askeri) pistol expert
- uzman tur operatörü
- (Turizm) specialist tour operator
- uzman yedek subaylık
- (Askeri) specialist reserve
- teknik uzman
- technical specialist
- uzmanlar
- experts
Science is the belief in the ignorance of experts.
- Bilim uzmanların cehaletine inançtır.
He refused to ask for advice from experts.
- Uzmanlardan tavsiye istemeyi reddetti.
- Uzman doktor
- expert doctor
- hariciye hastalıkları uzman hekimi
- Minister of Foreign Affairs of disease specialist
- uzmanlar
- specialists
Polish specialists work in Africa.
- Polonyalı uzmanlar Afrika'da çalışıyorlar.
- kurs görmemiş uzman
- (Askeri) bypassed specialist
- müşterek mütehassıs subay veya müşterek uzman
- (Askeri) joint specialty officer or joint specialist