uyuyalım

listen to the pronunciation of uyuyalım
التركية - الإنجليزية
go to sleep
To fall asleep

Go to sleep at the same hour every night.

An expression used to dismiss an extremely foolish statement, or to dismiss somebody that one does not feel like talking to

Mom, I was wondering... can I get a tattoo? Go to sleep!.

lay down in bed and go to sleep; become numb
go to bed in order to sleep; "I usually turn in at midnight"; "He turns out at the crack of dawn"
uyu
{f} slept

I can't take it anymore! I haven't slept for three days! - Artık daha fazla dayanamıyorum! Üç gündür uyumadım!

They slept a little in the room. - Onlar, odada biraz uyudular.

uyu
{f} sleep

It seems that the children will have to sleep on the floor. - Çocuklar yerde uyumak zorunda kalacaklar gibi.

We must sleep at least seven hours a day. - Günde en az yedi saat uyumak zorundayız.

uyu
kip

I want to have a kip. - Ben uyumak istiyorum.

I usually have a kip on Sundays. - Pazar günleri genellikle uyurum.

uyu
{f} sleeping

Once upon a time, there was a man and his wife. They had no house. They were living in the fields and sleeping at the foot of a tree. - Vaktiyle bir adam ve karısı vardı. İçinde oturacak evleri yoktu. Tarlalarda yaşıyorlardı ve bir ağacın dibinde uyuyorlardı.

You shouldn't sleep with a coal stove on because it releases a very toxic gas called carbon monoxide. Sleeping with a coal stove running may result in death. - Kömür sobasıyla uyumamalısınız. Çünkü karbonmonoksit olarak adlandırılan çok zehirli bir gaz içerir. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir.

uyu
get to sleep

It was too muggy for me to get to sleep last night. - Dün gece hava uyuyamayacağım kadar çok nemliydi.

Tom couldn't get to sleep till after three last night. - Tom dün gece üçten sonrasına kadar uyuyamadı.

uyu
lazy
uyuyalım
المفضلات