Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Tom was apparently murdered while he was sleeping.
- Görünüşe göre, Tom uyurken öldürüldü.
Robin looks very cute when he's sleeping.
- Robin uyurken çok sevimli görünüyor.
A burglar broke in while he was asleep.
- O uyurken içeri bir hırsız girdi.
I had my wallet stolen while I was asleep.
- Uyurken cüzdanımı çaldırdım.
I only slept for three hours.
- Ben sadece üç saat uyudum.
I can't take it anymore! I haven't slept for three days!
- Artık daha fazla dayanamıyorum! Üç gündür uyumadım!
You shouldn't sleep with a coal stove on because it releases a very toxic gas called carbon monoxide. Sleeping with a coal stove running may result in death.
- Kömür sobasıyla uyumamalısınız. Çünkü karbonmonoksit olarak adlandırılan çok zehirli bir gaz içerir. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir.
It seems that the children will have to sleep on the floor.
- Çocuklar yerde uyumak zorunda kalacaklar gibi.
I want to have a kip.
- Ben uyumak istiyorum.
My mother has a kip every afternoon.
- Annem her öğleden sonra uyur.
Robin looks very cute when he's sleeping.
- Robin uyurken çok sevimli görünüyor.
This room is not suitable for sleeping.
- Bu oda uyumak için uygun değil.
Tom couldn't get to sleep last night.
- Tom dün gece uyuyamadı.
It was too muggy for me to get to sleep last night.
- Dün gece hava uyuyamayacağım kadar çok nemliydi.