If you’ve only slept for three hours, you certainly won’t do well in the exam.
- Sadece üç saat uyuduysan, kesinlikle sınavda iyi yapmayacaksın.
That baby will have slept five hours by noon.
- O bebek öğleye kadar beş saat uyumuş olacak.
You shouldn't sleep with a coal stove on because it releases a very toxic gas called carbon monoxide. Sleeping with a coal stove running may result in death.
- Kömür sobasıyla uyumamalısınız. Çünkü karbonmonoksit olarak adlandırılan çok zehirli bir gaz içerir. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir.
It seems that the children will have to sleep on the floor.
- Çocuklar yerde uyumak zorunda kalacaklar gibi.
My mother has a kip every afternoon.
- Annem her öğleden sonra uyur.
I usually have a kip on Sundays.
- Pazar günleri genellikle uyurum.
Robin looks very cute when he's sleeping.
- Robin uyurken çok sevimli görünüyor.
This room is not suitable for sleeping.
- Bu oda uyumak için uygun değil.
Poor Tom's been trying to get to sleep for three hours now.
- Zavallı Tom şu an üç saattir uyumaya çalışıyor.
Tom couldn't get to sleep till after three last night.
- Tom dün gece üçten sonrasına kadar uyuyamadı.