uyuşmuş

listen to the pronunciation of uyuşmuş
التركية - الإنجليزية
numb

My hands are numb from the cold. - Ellerim soğuktan uyuşmuş.

The swimmers were numb with cold. - Yüzücüler soğuktan uyuşmuştu.

asleep

Tom's leg had fallen asleep so he couldn't stand up. - Tom'un bacağı uyuşmuştu bu yüzden ayağa kalkamadı.

His feet were asleep. - Onun ayakları uyuşmuştu.

torpid
dopey
under the influence of drugs
benumbed
concurrent
dead
pursuance
uyuş
correspond
uyuş
{f} corresponding
uyuş
concur
uyuşmuş
المفضلات