It's hard to fall asleep on stormy summer nights.
- Bu fırtınalı yaz gecelerinde uykuya dalmak zordur.
I was afraid I might fall asleep while driving.
- Araba sürerken uykuya dalmaktan korktum.
It took me a long time to fall asleep.
- Uykuya dalmak uzun zamanımı aldı.
Tom is about to fall asleep.
- Tom uykuya dalmak üzere.