التركية - الإنجليزية
تعريف uygunsuzlukların في التركية الإنجليزية القاموس.
- nonconformities
- uygunsuzluk
- nonconformity
- uygunsuzluk
- inappropriateness, unsuitableness; unfittingness, unseemliness
- uygunsuzluk
- disorderly
- uygunsuzluk
- disagreeableness
- uygunsuzluk
- unbecomingness
- uygunsuzluk
- nonsuitability
- uygunsuzluk
- malodorousness
- uygunsuzluk
- unsuitableness
- uygunsuzluk
- discordance
- uygunsuzluk
- inappropriateness
- uygunsuzluk
- misfit
- uygunsuzluk
- inconcinnity
- uygunsuzluk
- inaptness
- uygunsuzluk
- incongruity
- uygunsuzluk
- indecorum
- uygunsuzluk
- indecorousness
- uygunsuzluk
- non conformance
- uygunsuzluk
- ineptness
- uygunsuzluk
- obnoxiousness
- uygunsuzluk
- inexpedience
- uygunsuzluk
- mismatch
- uygunsuzluk
- foreign
- uygunsuzluk
- discommodity
- uygunsuzluk
- malapropos
- uygunsuzluk
- improperness
- uygunsuzluk
- incongruousness
- uygunsuzluk
- inappositeness
- uygunsuzluk
- inconvenience
- uygunsuzluk
- unfitness
- uygunsuzluk
- incompliance
- Uygunsuzluk
- (Tıp) asynergy
- uygunsuzluk
- unseemliness
- uygunsuzluk
- objectionable, dishonest, or discreditable action
- uygunsuzluk
- inexpediency
- uygunsuzluk
- unsuitability
- uygunsuzluk
- objectionableness; dishonesty; discreditability
- uygunsuzluk
- unsuitability, unfitness; impropriety
- uygunsuzluk
- disorderliness
- uygunsuzluk
- indecency
- uygunsuzluk
- impropriety
- uygunsuzluk
- {i} indelicacy
- uygunsuzluk
- infelicity
- uygunsuzluk
- {i} ineptitude
- uygunsuzluk
- tasteless
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف uygunsuzlukların في التركية التركية القاموس.
- Uygunsuzluk
- (Osmanlı Dönemi) TEHALLÜF
- uygunsuzluk
- Yakışmayan davranış, uymazlık, yakışıksızlık
- uygunsuzluk
- Kötü durum, kötü davranış
- uygunsuzluk
- Yakışmayan davranış, uymazlık, yakışıksızlık: "Arkadaşlarının birçok yolsuzluklarını, uygunsuzluklarını hoş görmeye mecburdur."- R. N. Güntekin
المصطلحات ذات الصلة
uygunsuzlukların
الواصلة
uy·gun·suz·luk·la·rınResimler
السابق
المفضلات