Who's applying this pressure?
- Bu baskıyı kim uyguluyor?
The austerity measures that many city governments have implemented are hugely unpopular.
- Pek çok kent yöneticilerinin uyguladığı kemer sıkma politikası son derece sevimsizdir.
Although the decision to implement this plan has already been made, the finer points still need to be planned out.
- Bu planı uygulamak için karar verilmesine rağmen, ince noktaların hâlâ planlanmaya ihtiyacı var.
When it comes to science, practice is more important than theory.
- Bilime gelince, uygulama teoriden daha önemlidir.
He practiced every day at home.
- O, evde her gün uygulama yaptı.
Can we apply this rule in this case?
- Bu durumda bu kuralı uygulayabilir miyiz?
Apply two coats of the paint for a good finish.
- İyi bir sonuç için iki tabaka boya uygula.
She applied what she had learned in class to the experiment.
- O, sınıfta öğrendiğini deneyde uyguladı.
She applied a bandage to the wound.
- Yaraya bir bandaj uyguladı.
The rule does not apply to his case.
- Kural bu duruma uygulanamaz.
This rule doesn't apply to first-year students.
- Bu kural birinci sınıf öğrencilerine uygulanmaz.