The merger was implemented on a 50-50 ratio.
- Birleşme %50-%50 oranla uygulandı.
Although the decision to implement this plan has already been made, the finer points still need to be planned out.
- Bu planı uygulamak için karar verilmesine rağmen, ince noktaların hâlâ planlanmaya ihtiyacı var.
When it comes to science, practice is more important than theory.
- Bilime gelince, uygulama teoriden daha önemlidir.
He practiced every day at home.
- O, evde her gün uygulama yaptı.
The law doesn't apply to this case.
- Yasa bu durumda uygulanmaz.
This rule doesn't apply to first-year students.
- Bu kural birinci sınıf öğrencilerine uygulanmaz.
She applied what she had learned in class to the experiment.
- O, sınıfta öğrendiğini deneyde uyguladı.
She applied a bandage to the wound.
- Yaraya bir bandaj uyguladı.
This rule doesn't apply to first-year students.
- Bu kural birinci sınıf öğrencilerine uygulanmaz.
The law doesn't apply to this case.
- Yasa bu durumda uygulanmaz.