Swimming is a sport that is practised in water.
- Yüzme suda uygulanan bir spordur.
The austerity measures that many city governments have implemented are hugely unpopular.
- Pek çok kent yöneticilerinin uyguladığı kemer sıkma politikası son derece sevimsizdir.
Almost all implementations of virtual memory divide the virtual address space of an application program into pages; a page is a block of contiguous virtual memory addresses.
- Hemen hemen tüm sanal bellek uygulamaları bir uygulama programının sanal adres alanını sayfalara böler; bir sayfa bitişik sanal bellek adreslerinden oluşan bir bloktur.
When it comes to science, practice is more important than theory.
- Bilime gelince, uygulama teoriden daha önemlidir.
He practiced every day at home.
- O, evde her gün uygulama yaptı.
This rule doesn't apply to first-year students.
- Bu kural birinci sınıf öğrencilerine uygulanmaz.
The law doesn't apply to this case.
- Yasa bu durumda uygulanmaz.
This rule cannot be applied in every case.
- Bu kural her durumda uygulanamaz.
She applied a bandage to the wound.
- Yaraya bir bandaj uyguladı.
The rule does not apply to his case.
- Kural bu duruma uygulanamaz.
Does it only apply to masculine nouns?
- Bu sadece eril isimlere mi uygulanır?