uygarlaştırmak

listen to the pronunciation of uygarlaştırmak
التركية - الإنجليزية
to civilize
civilize

Bush only wants to civilize the world. - Bush sadece dünyayı uygarlaştırmak istiyor.

domesticate
uygar
civilised
uygar
{s} civilized

All civilized countries are against war. - Bütün uygar ülkeler savaşa karşıdır.

We live in a civilized society. - Biz uygar bir toplumda yaşıyoruz.

uygar
humane
uygarlaştırma
civilization
uygar
civilized medeni
uygar
civil

They took away the remains of a civilization lost in history. - Onlar tarihte kaybolmuş bir uygarlığın kalıntılarını çaldılar.

We discovered relics of an ancient civilisation. - Eski bir uygarlıkla ilgili kalıntılar bulduk.

uygarlaştırma
domestication
التركية - التركية

تعريف uygarlaştırmak في التركية التركية القاموس.

uygar
Kültürlü, eğitimli, görgü kurallarına uyan, medenî
uygar
Kültürlü, eğitimli, görgü kurallarına uyan, medeni (insan): "Ona layık, uygar bir eş olmak için bütün aklını seferber ettiği ortadadır."- H. Taner
uygar
Fikir, sanat ve endüstri alanlarında çok büyük gelişme göstermiş olan, medeni, mütemeddin
uygar
Fikir, sanat ve endüstri alanlarında çok büyük bir gelişme göstermiş olan, medenîleşmiş, medenî, mütemeddin
uygarlaştırmak
المفضلات