تعريف uyandir في التركية الإنجليزية القاموس.
- uyandır
- rouse
The cry roused me from my sleep.
- Çığlık beni uykumdan uyandırdı.
I was roused by the sound of a bell.
- Bir zil sesi tarafından uyandırıldım.
- uyandır
- wake up
Wake up at seven, please.
- Yedide uyandır lütfen.
Don't wake up the sleeping child.
- Uyuyan çocuğu uyandırma.
- uyandır
- arouse
His story aroused my suspicion.
- Onun hikayesi benim şüphemi uyandırdı.
Don't arouse him from his sleep!
- Onu uykusundan uyandırmayın.
- uyandır
- awoke
- uyandır
- {f} awake
I was awakened at five o'clock.
- Saat beşte uyandırıldım.
The servants' screams awakened everyone.
- Hizmetçilerin çığlıkları herkesi uyandırdı.
- uyandır
- {f} rousing
- uyandır
- waken
I was wakened by a beam of light shining through my window.
- Penceremden parlayan bir ışık demeti ile uyandırıldım.
We were wakened by the whistle of the steam locomotive at dawn.
- Biz şafak vakti buharlı lokomotif düdüğü ile uyandırıldık.
- uyandır
- woke up
Dan woke up the children.
- Dan çocukları uyandırdı.
The loud noise woke up the children.
- Yüksek gürültü çocukları uyandırdı.
- uyandır
- waken up
- uyandır
- {f} wakening
- uyandır
- {f} awakening
- uyandır
- awoken
Tom was awoken by a Mary singing in the next apartment.
- Tom yan dairede şarkı söyleyen Mary diye biri tarafından uyandırıldı.
He was awoken by the noise.
- O, gürültü ile uyandırıldı.
- uyandır
- woke#up
- uyandır
- wake#up
- uyandır
- wokeup
- uyandır
- disabuse
- uyandır
- wakeup
- uyandır
- wakenup
- uyandır
- aroused
The officer aroused courage in his soldiers.
- Subay askerlerinde cesaret uyandırdı.
A noise aroused me from my sleep.
- Bir gürültü beni uykumdan uyandırdı.
- uy
- correspond to
- uy
- obey
- uy
- (Bilgisayar) snap to
- uy
- conform
- uy
- comply
- uy
- conform with
- uy
- {f} suited
- uy
- {f} fit
- uy
- {f} according
- uy
- {f} suit
- uy
- {f} fixing
- uy
- {f} fitted
- uy
- {f} suiting
- uy
- {f} conforming
- uy
- conform to
- uy
- {f} accord
- uy
- {f} tally
- uy
- comply#with
