I walked softly for fear of waking the baby.
- Bebeği uyandırmaktan korktuğum için yavaşça yürüdüm.
Waking up is the opposite of going to sleep.
- Uyanmak yatmaya gitmenin tam tersidir.
When the full moon falls down on the roof at night, all the farmers are woken up.
- Gece dolunay çatının üzerine düştüğünde, tüm çiftçiler uyanır.
He wanted to be woken up early by his wife.
- Karısı tarafından erken uyandırılmak istedi.
Tom and Mary woke up early to see the first sunrise of the year.
- Tom ve Mary yılın ilk güneşinin doğuşunu görmek için erken uyandı.
When I woke up, all other passengers had gotten off.
- Ben uyandığımda, diğer tüm yolcular inmişti.
Please wake me up at six tomorrow.
- Lütfen yarın saat 6'da beni uyandır.
The alarm clock wakes me at seven.
- Çalar saat beni 7:00 de uyandırır.
The police found a truck matching that description.
- Polis bu tanıma uyan bir kamyon buldu.