That's a very compelling story.
- Bu çok ilgi uyandıran bir hikaye.
I've been having trouble waking up.
- Uyanmakta zorlanıyorum.
Don't bother waking me up at 4:00 a.m. I don't plan to go fishing tomorrow.
- Sabah 4:00'te beni uyandırmak için zahmet etmeyin. Yarın balık tutmaya gitmeyi planlamıyorum.
He seemed to have just woken up from a dream.
- Az önce bir rüyadan uyanmış gibi görünüyordu.
I was woken up suddenly at dawn.
- Şafakta aniden uyandırıldım.
When I woke up, I was sad.
- Uyandığımda üzgündüm.
When I woke up, all other passengers had gotten off.
- Ben uyandığımda, diğer tüm yolcular inmişti.
Although the alarm rang I failed to wake up.
- Alarm çalmasına rağmen uyanamadım.
Be quiet, or the baby will wake up.
- Sessiz ol, yoksa bebek uyanacak.
Tom has done an admirable job.
- Tom hayranlık uyandıran bir iş yaptı.
The police found a truck matching that description.
- Polis bu tanıma uyan bir kamyon buldu.